
Gazeteci yazar ve Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi Turgay Noyan’nın 21 yıllık denizcilik dergisi Naviga’nın kapısına Kadıköy Belediyesi mühür vurdu. Dergiye üç gün içinde tahliye emri veren Kadıköy Belediyesi bu süre içinde Kalamış Yelken Kulübü içindeki çalışma ofisini tahliye edemeyen Naviga’nın kapısını mühürledi. Dergi çalışanları çaresiz ortada kaldılar.
Müzik adamı, denizcilik yönleriyle ve gazeteci yazar olarak yakından tanınan aynı zamanda Basın Konseyi Yüksek Kurulu Üyesi olan Turgay Noyan’nın 21 yıllık amatör denizcilik dergisi Naviga’nın kapısına Kadıköy Belediyesi mühür vurarak, çalışma ofisini üç günde tüm faaliyetlere kapattı. Son on altı yılını Kalamış Yelken Kulübü içindeki ofisinde sürdüren Naviga dergisi, belediyenin yat kulübü arazisini boşaltmak istemesiyle adeta ortada kaldı. Üç gün içinde ofisi acilen boşaltılması gerektiği bilgisi üzerine kendisine yer arama ve eşyalarını tahliye etme fırsatı bile bulamayan dergi sahibi turgay Noyan kapısına mühür vurularak çalışma olanağını kaybettiklerini söyledi. Belediye başkanı ve diğer yetkililer ile görüşerek ek süre talebinde bulunmak için Kadıköy Belediyesi’ne gittiğini ancak kendisiyle kimsenin görüşmek istemediğini belirterek “Her şeyimizin üzerine kilit vurup mühürlediler. Biz tahliye etme kararına karşı çıkmadık, çıkmıyoruz. Sadece kendimize bir yer bulabilmek ve eşyalarımızı taşımak için zaman istedik. Bunu üç gün içinde yapamayacağım ortada. Çalışmamız da engelleniyor. Böyle bir adaletsizlik olmaz. Dergimizin haziran ayı sayısı başka dostlarımızın yardımları sayesinde çıkartılabildi. Anlamadan, dinlemeden kapısına mühür vurup gırtlağına çökersen nerede kaldı basın özgürlüğümüz. Nerede kaldı halkın sesini dinlemeniz” diyerek yakındı ve belediyeye karşı sitemde bulundu. Pek çok basın kuruluşu ve köşe yazarının da tepki gösterdiği konu ile ilgili olarak belediyeden gelecek haberi beklediklerini belirten Turgay Noyan “Denizciliğin İstanbul’daki hatta Türkiye’deki merkezi konumunda olan bir yerin belediyesi, belediye başkanı bu şekilde davranmaz. Ben sayın başkanın bu konudan haberinin bile olmadığını düşünüyorum. Böyle denizcilik üzerine köklü ve etkili bir yayına, çalışanlarına yer gösterme nezaketini de gösterebilirlerdi” dedi.
Naviga dergisinin sahibi olan gazeteci Turgay Noyan derginin haziran ayı sayısında yayınlanacak köşe yazısında adeta sitem yağdırdı;
Turgay Noyan’ın köşe yazısı:
Naviga’nın gırtlağına çöktüler
Haydaa bu da nereden çıktı dediğinizi duyuyor gibiyim. Ama en sonda söyleyeceğini en başta söyleyeyim. Kadıköy Belediyesi tam 16 yıl sonra “size ruhsat gerekiyormuş ama onu da vermiyorum” dedi ve dergimizi mühürledi.
Dergimiz Naviga 21 yıldır çıkıyor, bunun son 16 yılını da Kalamış’taki ofisinde geçirdi. Biz, Kalamış Yelken Kulübü’nün kiracısıyız. Kulübün bahçesinde tavanı çökmüş bakımsız bir halde duran bir spor salonu vardı. Kiracısı batmış, bina da yıllarca o metruk halde kalmıştı.
Özetle bu tek katlı binayı hiç abartmadan söylüyorum neredeyse yeni baştan yaptık. Teşrif etmiş olanlar bilir. Yelkencilerin geldiği, ustalarla sohbet ettiği, kitapları incelediği, hatta deneyimlerin paylaşıldığı bir yuvaydı Naviga ofisi…
Yaklaşık bir ay önce dergiden “Belediye zabıtaları geldi ruhsat soruyorlar” diye aradılar. Allah Allah orası dükkân değil, lokanta değil, büfe değil…
Tam 16 senedir kimsenin aklına gelmeyen bir şey tam dört belediye başkanından sonra yeni gelenin aklına mı düştü? Üstelik Mustafa Aksoy’la birlikte Sadun Boro Anıtı’nı yaptırırken zamanın belediye başkanı Selami Öztürk beyin Naviga’yı ofis gibi kullandığı var. Yani eski başkanlarımızın böyle bir müesseseden haberdar olmamaları, bizi de uyarmamaları mümkün mü?
İki gün sonra zabıtalar tekrar ellerinde bir tebligatla geldiler: “Üç gün sonra mühürleyeceğiz”.
Bre aman; üç günde nasıl yeni bir mekân bulacağız, bütün arşivimizi, büro malzemelerimizi, bilgisayarları dünya malzemeyi taşıyacağız. Süpermen yetiştiremez.
Vallahi inanmayacaksınız belki o üç gün neredeyse belediyede yattım. Meclis Başkanı, CHP ilçe Başkanı, Bld. Başkan Yardımcısı, Başkan Danışmanı, Hukuk İşleri Müdürü, Ruhsat Müdürü, Zabıta Müdürü saymakla bitiremeyeceğim kadar insanla görüştüm. İn aşağı kata, çık dördüncü kata, geç başkanlık binasına…
Kimle konuştumsa hepsi birbirinden kibar, ilgili. Ancak sonuç bazen açık açık söylenip, bazen boyun bükülerek ifade edilse de aynı: Bu iş beni aşar!
Herkesten tek ricam oldu: “Beni başkanla beş dakika olsun görüştürün”. Konuşabilsem söyleyeceğim şuydu:
Kulübü de binasından kovuyormuşsunuz, biz size zorluk çıkartmayız bize bir iki ay müsaade edin. Bir yer bulalım, isterseniz taahhütname de verelim ama çalışmamızı engellemeyin.
Tam altmış yıldır tüm ailesi ile birlikte Kadıköy’de yaşayan, yaşı sekseni aşmış bir insanım. Sürekli basın kartı sahibi, Basın Konseyi Yüksek Kurul Üyesi, yazar, besteci, denizci vs pek çok konuda iyi kötü ismini duyurmuş biri olarak ben yaşadığım beldemin belediye başkanı ile görüşemedim arkadaş. Üstelik de eşimle birlikte saatlerce ayakta dikilip seçilsin diye oy verdiğimiz o başkanla yani.
Şu anda elinizde tuttuğunuz dergi başka dostlarımızın yardımları sayesinde çıkartılabildi. Anlamadan, dinlemeden kapısına mühür vurup gırtlağına çökersen nerede kaldı basın özgürlüğümüz. Nerede kaldı halkın sesini dinlemeniz. Ha bak belki de bizi halktan saymıyorlardır ondan gırtlağımıza çökmüşlerdir. Malûm denizcilik dergisi, kitapları çıkartıyoruz ya onların gözünde “Müslüman mahallesinde salyangoz satan” milyarder, komprodor tipler bile olabiliriz.
Öyle ya şöyle kafeler, restoranlar açmak dururken Kadıköy’ü yöneten bu arkadaşların edebiyat, yelkencilik, denizcilik diye bir derdi olabilir mi?
Siz karar verin. Ben bu devir için çok romantik miyim, yoksa çok salak mı?

Pınar Çekirge “Bu Işıltılı HAYALi Ben Seçtim”

“Three”: Korkunun Derinliklerine Yolculuk – 30 Mayıs’ta Sinemalarda!

ÇİNİ SANATINA RUH KATAN SANATÇI: PINAR KÜLEK

Gökhan Akar’dan anlamlı sürpriz!

Sezen Kaya – Engel Tanımayan oyuncu ve bir sporcunun azminin hikayesi ; “Sezenler Olsun”

3S Kültür ve Sanat Derneği’nden SAKUDER’e Sanat Dostluğu: ArtContact İstanbul’da İlk Ortak Adım