
Kürek Dünya Şampiyonası üçüncüsü Ali Rıza Bilal, kutup noktasına yürüyerek varıp Türk bayrağını diken ilk ve tek Türk olma hedefiyle Kasım ayında Antarktika’ya doğru yola çıkmaya hazırlanıyor.
Spora 5 yaşında jimnastik ile başlayan Ali Rıza Bilal, ardından 3 yıl boyunca Efes Pilsen’de basketbol oynadıktan sonra, 18 yıl sürecek kürek kariyerine adım attı. Bu süre zarfında sayısız Türkiye ve Balkan şampiyonluğu kazanan Bilal, Türkiye’ye Dünya Şampiyonası’ndaki ilk madalyasını (3.lük) kazandırarak Türk Olimpiyat tarihinde kürek branşında yer alan ilk sporcu oldu. 2010 yılında triatlon sporuna yönelen Bilal, bugüne kadar 5 Ironman, 30’dan fazla Half Ironman ve 5 Extreme Full Triathlon yarışına katıldı. Şimdi ise, Türk bayrağını kutup noktasına diken ilk ve tek Türk olma hedefiyle Kasım ayında Antarktika’ya gitmeye hazırlanıyor.
“Bayrağımızı dünyanın en zorlu noktalarından birine taşıyacağım”
Ali Rıza Bilal’in “Güney Kutup Projesi” adını verdiği bu zorlu yolculuk, Antarktika’nın deniz kıyısından başlayarak Güney Kutbu’nda son bulacak. Bilal, Türk bayrağını kutup noktasına dikmek amacıyla kayakla ilerleyecek ve tüm yiyecek ve ekipmanlarını arkasında çekeceği 100 kiloluk kızakta taşıyacak. Yardım almadan ve tek başına tamamlamayı hedeflediği bu yolculukta, 1000 kilometrelik -40°’lik buz çölünü yaklaşık iki ayda geçmeyi planlıyor. Yolculuk boyunca Bilal’in ilerleyişi uydu üzerinden takip edilebilecek, ayrıca keşif süresince çekim yaparak günlük tutacak.
Ali Rıza Bilal, yolculuk için tüm hazırlıklarını tamamladığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Türk bayrağını Güney Kutbu’na dikmek, hem kendi sınırlarımı zorladığım bir yolculuk hem de ülkeme duyduğum sevginin bir simgesi olacak. Ulaşılması zor bir hayal gibi görünse de, bunu başarmak için her adımda kararlılıkla ilerleyeceğim. Bayrağımızı dünyanın en zorlu noktalarından birine taşımak, hayatım boyunca hayalini kurduğum bir onur.”
Şimdiye kadar sporun farklı dallarında kazandığı başarılarına bir yenisini daha eklemek istediğini belirten Bilal, “Yıllardır sporla iç içeyim. Ülkemi dünya şampiyonalarında temsil ettim, sırtımda oğlumla dağların zirvelerine tırmandım, onu bebek arabasında iterek maratonlar koştum, Ironman yarışlarını tamamladım. Olimpiyatlarda ülkemizi temsil etme gururunu yaşadım ve farklı disiplinlerde hâlâ yarışıyorum. Deneyimlerimi paylaşmak ise benim için büyük bir tutku. Ülkemize ve gençlerimize, yeni coğrafyalar keşfetmenin coşkusunu yaşatmak ve her insanın kafasındaki hedefi gerçekleştirebileceğini göstermek başlıca hedefim. Sporculuk kariyerim boyunca ‘İstiyorum, yapabilirim’ benim mottom oldu. Şimdi buna bir ekleme yaptım: Yorulduğumda durmam, işimi bitirdiğimde dururum” dedi.
“İki ay boyunca kar ve buz eriterek sıvı ihtiyacımı karşılayacağım”
Yolculuğunu sürdürülebilirlik anlayışıyla gerçekleştireceğini belirten Ali Rıza Bilal, yolculuğu sırasında çevreye verdiği zararı en aza indirdiğini vurgulayarak şu ifadeleri kullandı:
“Projem sadece bir Türkün bunu başarmasından da öte olacak. Ben sürdürülebilir bir yaşam ve 0’a yakın atık üreterek dünyamızın korunmasına da önem vererek bu projeyi tamamlayacağım. Küresel ısınmanın bir nebze önüne geçebilmek için bütün elektrikli aletlerimi güneş enerjisi ile çalıştıracağım. Ekspedisyonumda dünyamıza hiçbir atık bırakmamak adına tamamen kendi kas gücümle 1000 kilometre giderken çöplerimi yanımda taşıyacağım. Sürdürülebilir bir yaşam için yanımda hiç su taşımayacağım. İki ay boyunca kar ve buz eriterek sıvı ihtiyacımı karşılayacağım. Bu şekilde su harcamayacağım gibi, plastik su şişesi atığım da olmayacak. Isınmak için yakıt kullanmayacağım. Minimalist yaşam ile çevreyi nasıl koruyabileceğimizi Antartika projem ile göstereceğim. Bir kişi günde bir buçuk kilo atık üretiyor. Ben günde 2 Gram yemek poşedi atığı üreteceğim. 2 ayda toplam 1.5kg atık üretmiş olacağım.”
“Sizlerin desteği en büyük gücüm olacak”
Yolculuk boyunca en büyük motivasyonunun toplumdan aldığı destek olacağını vurgulayan Bilal, şu ifadeleri kullandı:
“Bu zorlu yolculukta, 100 kg’lık kızakta tüm yiyecek ve ekipmanımı taşıyacak, tamamen kendi gücümle, dışarıdan hiçbir yardım almadan ilerleyeceğim. 50 gün boyunca tek başıma olsam da, sizlerin desteği en büyük motivasyonum olacak. Serüvenimi uydu üzerinden anbean takip edebilir, arbkutupfatihi.com web sitem ve sosyal medya hesaplarımdan güncellemeleri izleyebilirsiniz. Manevi desteğinizi hissetmek, bu zorlu yolculukta en büyük gücüm olacak.”

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında