
Ressam-yazar Asuman Portakal, 20. yüzyıl resim sanatında iz bırakan usta isimlerin sıra dışı hayat öykülerinden ve yapıtlarından ilham aldığı Picasso’nun Gözleri, Matisse’in Işığı ve Dali’nin Dehası başlıklı sanat öyküleri dizisine bir yenisini daha ekledi: Frida’nın Kanatları.
Tudem Yayınları etiketiyle yayımlanan kitap, renkli kişiliği, aykırı karakteri, tutkuları ve arayışlarıyla sanat dünyasının en ikonik figürlerinden birine dönüşen Frida Kahlo’yu daha yakından tanıtmayı hedefliyor.
Resimlerden öykülere uzanan bir düş bahçesi…
Frida’nın Kanatları, büyülü gerçekliğin coşkun sularında çağlayan beş ayrı öyküye açılıyor. Sanatın iyileştirici gücüne tutunarak, acılarını resim yaparak sağaltan Frida Kahlo’nun inanılmaz hikâyesini konu alan kitap, popüler kültür endüstrisi tarafından metalaştırılan sanatçının insani yönlerini incelikle yansıtıyor. Çocuk yaşta yakalandığı hastalık, hayatının seyrini değiştiren trajik kaza, Meksikalı Michelangelo olarak anılan ünlü ressam Diego Rivera ile evliliği… Her biri âdeta bizimle konuşan otoportreleri ve rengârenk resimleriyle yaşama tutunan Frida Kahlo, Asuman Portakal’ın özgün öykülerinde yeniden hayat buluyor.
Asuman Portakal, Frida’nın Kanatları kitabının yayıma hazırlık serüvenini şu sözlerle ifade ediyor: “Öncelikle Frida Kahlo’yla ilgili çeşitli kitaplar, eleştirel denemeler ve sanat tarihi anlatıları okudum. Ressamın çocukluğu, ailesi, eğitimi, dostları, yaşadığı ülkeler, adına açılan müzeler ve eserlerini toplayan koleksiyonerler hakkında detaylı bir araştırma yaptım. Yabancı kaynaklardan sanatçının röportajlarını bulup okudum. Videolarını, katıldığı televizyon programlarını, hakkında yapılmış belgeselleri, yaşamından esinlenerek çekilmiş filmleri bulup seyrettim, notlar aldım. Edindiğim yazılı ve görsel kaynakları dosyalayarak geniş bir arşiv oluşturdum.
Araştırmanın ardından Kahlo’nun ünlü eserlerinin yanı sıra geniş kitleler tarafından bilinmeyen bütün yapıtlarını günlerce seyrettim. Öykülere konu olacak resimleri seçtikten sonra okurların düş ve düşünce dünyasını harekete geçirecek, sanatsal meraklarını körükleyecek metinler yazmaya özen gösterdim. Sanatçının özgün sözlerini kurgunun akışına göre metne yerleştirmeyi de ihmal etmedim.
Kitabın yazımı üç-dört ay, hazırlık ve araştırma süresi de üç ay kadar sürdü. Yaklaşık 7-8 aylık bir çalışmadan sonra dosyayı yayınevine gönderdim ve şimdi artık söz okurlarda…”
Frida Kahlo ile eserleri arasındaki öznel ilişki üzerine düşündüren Frida’nın Kanatları, sanatçının anısına içten bir saygı duruşu.

SEYİRCİNİN TAKDİRİ SEKİZİNCİ FİLMİ ÇEKTİRDİ

Hızlıca İstanbul’un en iyi on mekanı arasına girdi : BEST LOUNGE THE BOSPHORUS

BERKAY’DAN HARBİYE’DE MÜZİK DOLU BİR GÖRSEL ŞÖLEN: “BU GECE BİTMESİN!”

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında