
Armağan Çağlayan, YouTube üzerinden yaptığı “Şimdiki Aklım Olsaydı” programında iletişimci Özgür Aras’ı ağırladı.
Ünlü iletişimci Özgür Aras, ünlüler dünyası ve müzik sektörüne dair açıklamalarıyla gündem oldu.
Star devri bitti günümüzde. Yalnız bizde değil, dünyada da bitti. Her dakika göz önünde olan, her anı görüntülenen birinden star olmaz. Starlar kuytuda yaşar. Ünlüsünüzdür, seviliyorsunuzdur ayrı, ama starlık kişisel bir efsaneye sahip olmayı gerektirir. Meşhur olunca star olunmuyor. Etraf starcık dolu…
Pandemi ile müzik dünyası büyük bir değişime girdi. Müzik kanalları da kapanınca artık hiçbir şarkıcıya ve şarkıya maruz kalma durumu kalmadı. Müzik kanallarında günde 15 şarkıcı ve onların klipleriyle şarkıları dinleyince insanlar onları popüler sanıyordu. İnsanlar eve kapanınca, dijital platformlarda kendi çalma listelerini yapıp istedikleri müziği dinlemeye başlayınca bir sürü şarkı ve şarkıcı ortaya çıktı. O esip gürleyenlerin artık şarkıları çıkınca dinleyici kayıtsız kalıyor, çünkü maruz kalmıyor; dinleyeceği müziği kendisi seçiyor.
Kimseden sır tutmasını beklemedim. Sır diye bir şey yoktur çünkü. Duyulmasını istediğim her şeyi fısıldadım, duyuldu. Duyulmasını istemediğim her şey içimde hâlâ.
Yetenekli olanlar kazanır gibi hikayelere rağmen, gerçekte görünür olanlar kazanır. Akla ilk gelen olmanın bu kadar getirisi olmasının nedeni budur. İnsanlar aşina olduklarını severler. Bakın, dünyada birçok tablo var. Ama sadece birkaçı tanınır. Mona Lisa listenin başındadır.
Unutmaya meyilli bir milletiz. Şov gerekli bizim işte. İşini şovla yapan unutulmaz.
Ünlülerin ilk ortaya çıkan ortak özellikleri “İlk önce ben” demeleridir. Her ünlü kendi için çalıştığından; 24 saat düşünür, üretir, hep “Bir fikrim var” der. Aynı şeyi birlikte çalıştıkları kişilerden de beklerler. Her an onun için bir şey üretmeni, bir şey yapmanı isterler. Ne kadar yaparsan yap, ne kadar verirsen ver; yetinmez, hep bir fazlasını isterler.

13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri Sahiplerini Buldu Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden Bedia Muvahhit’in anısını yaşatmak amacıyla düzenlenen Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, 13. yılında da sanat dünyasını İzmir’de bir araya getirdi. Haldun Dormen Sahnesi’nde, İzmir’deki Sahne Tozu Tiyatrosunun ev sahipliğinde gerçekleşen ödül töreni, Türkiye’nin dört bir yanından gelen tiyatro sanatçıları ve sanatseverlerin katılımıyla adeta bir yıldızlar geçidine dönüştü. Törene katılan konuklar arasında törenin sanat danışmanı Haldun Dormen, onursal jüri başkanı Göksel Kortay, Sema Sarper, Mehmet Sarper, İzzet Günay, Serpil Günseli, Zerrin Tekindor, Meltem Cumbul, Halit Ergenç ve Salih Güney yer aldı. Sanat danışmanı ve ödüllerin isim babası Haldun Dormen, yaptığı konuşmada Bedia Muvahhit’in sanat mirasını yaşatmanın onurunu dile getirdi. Gecede, ilk kez törene katılan Meltem Cumbul ve Halit Ergenç başarılı tiyatroculara ödüllerini takdim etti. Usta oyuncu Zerrin Tekindor ise Haldun Dormen Yaşam Boyu Onur Ödülü’ne layık görüldü. Tekindor, ödül konuşmasında salonda bulunan Halit Ergenç’e dönerek, “Bunu kim alsa çok kıskanırdım. Yani Halitçim, sen bile alsan kıskanırdım,” sözleriyle izleyicileri ve Ergenç’i güldürdü. Tören sonrası basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Halit Ergenç, rol aldığı Kral Kaybederse dizisindeki imaj değişimi hakkında bilgi verdi. Ergenç, dizideki saçlarının hazırlanma sürecinin yaklaşık 1,5 saat sürdüğünü, temizlik sürecinin ise yarım saat aldığını belirtti. Meltem Cumbul ise dizi sektöründeki çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini vurguladı. Gecede sahne müziğinden ışığa, kostümden dekor tasarımına kadar birçok alanda emek veren, özel ve devlet tiyatrolarından başarılı isimler ödüllendirildi. 13. Bedia Muvahhit Tiyatro Ödülleri, tiyatro sanatına katkı sunan isimleri onurlandırarak sanat dünyasına anlamlı bir gece yaşattı

Urla’da Gerçek Meşhur Bademli Kazandibinin Adresi: Urla Hisarönü Süt Tatlıları

İsmail Özkan’dan Yeni Şarkı: “Yalnız Adam” Yayında

GRUP ADA İLE MİRAY CRUİSES KEYFİ

Greek Ruhunu Bodrum’a Taşıyan Mekân: Payidar Salon 6 Haziran’da Açılıyor

Korku Perdesinde Gerçekle Buluşma!